PERİANAL FİSTÜL
İki organ veya iki doku yüzeyi arasında normalde olmayan tünel şeklindeki bir bağlantının olmasına fistül denir. Anal kanal ile etrafındaki deri arasında anormal bir kanal oluşmasına ise perianal fistül adı verilir. (Şekil 1 )
Fistüllerin çoğu, perianal apselerin kendiliğinden ya da cerrahi olarak boşaltılmasından sonra ortaya çıkar. ( fistül, apsenin geliştiği salgı bezi ile apsenin drene olduğu cildi birbirine bağlayan küçük bir geçittir )
Her apse, her zaman fistüle dönüşmez. İyi boşaltılmayan ya da kendiliğinden açılan apselerin yarısından çoğunda fistül oluşur.
Hangi apsenin fistülleşeceği konusunda bir tahminde bulunmak pek mümkün değildir.
Daha seyrek nedenleri Tüberküloz, Ülseratif kolit, Crohn hastalığı, kanser, cinsel temasla geçen hastalıklar ve radyoterapidir.
Şekil 1. Anal fistül
Perianal apse ve fistüller aynı patolojinin değişik evreleridir. Apse anal bezlerin enfeksiyonunun akut, fistül ise kronik dönemini oluşturur.
Fistül gelişen hastalarda sıklıkla kanlı veya sarı renkli cerahat akıntısı şikayeti olup, bu hastalarda genellikle ateş, halsizlik ve ağrı olmaz. Akıntının yaptığı tahriş sonucu bu bölgede kaşıntı ortaya çıkabilir.
Bu akıntı 2-3 ay devam ederse perianal fistül tanısı konur.
Eğer ilk olarak fistülün cilt tarafındaki dış ağzı iyileşir ve kapanırsa içerde biriken iltihap nedeni ile yeniden apse oluşabilir ve apsenin bulguları da mevcut şikayetlere eklenir (nüks apse).
Anatomik yerleşimlerine göre fistüller farklı isimlerle anılır:
- İnersfinkterik ( {4afad55abffca7d3aedf86a129d7466e5801a675d7c4ae4914d1bf2b466ebca8}70)
- Suprasfinkterik
- Transsfinkterik
- Ekstrasfinkterik fistüller
Şekil 2. Farklı yerleşimli fistül traktları
Tanı
Fizik muayene ile fistülün anüs etrafındaki cilde açılmış olan dış ağzı kolaylıkla bulunur. Ancak fistül traktının yönü, fistülün seviyesi ve doğru tedavinin planlanması için ileri tetkiklere ihtiyaç vardır.
- Fistülografi: fistül dış ağzından verilen kontrat madde ile fistül traktı görüntülenmeye çalışılır, tanı için kullanılan en eski yöntemlerdendir.
- Endorektal US: rektuma yerleştirilen özel ultrason probu ile fistül traktının yönü ve çevresindeki kaslar ile ilişkisi belirlenmeye çalışılır. Yukarı seviyede yerleşmiş fistüller için yeterli bilgi vermez.
- Kontrastı Pelvik MR: Fistüle yönelik ince kesitli pelvik MR, her düzeydeki fistülün tanısı için günümüzde kullanılan en önemli tanı yöntemidir. Fistül traktını yönü, sayısı, seviyesi, sfinkterlerle olan ilişkisi ve eşlik eden apse olup olmaması tedavide belirleyci rol oynar.
- Kolonoskopi: Anal bölgede birden fazla fistül ağzının olması Cronh hastalığı ya da Tüberküloz gibi hastalıkların elenmesini gerekli kılar. Bu durumda kolonoskopi yapılarak tüm kalın bağırsak gözden geçirilir ve eşlik eden hastalık olup olmadığına bakılır.
Tedavi
Fistül tedavisindeki ana amaç:
– fistül kanalını ortadan kaldırmak
– hastalığın tekrarlamasını önlemek
– bunları yaparken de kişinin dışkı kontrolünün bozulmamasını sağlamaktır.
Perianal fistülü tedavi etmek için genellikle bir cerrahi girişim gerekir. En sık kullanılan yöntem fistülotomidir. (Şekil 3) Burada genel anestezi altında stile yardımı ile yolu belirlenen fistül kanalının ön duvarı kesilerek açılır, kürete edilir, böylece fistül dış ve iç ağzını birleştiren ve daha sonra kontrollü olarak iyileşecek bir yara oluşturulmuş olur.
Yüksek yerleşimli fistüllerde (fistül iç ağzı anal kanalın daha yukarı kısımlarındaysa ve fistül kanalı dışkı kontrolünü sağlayan kasları da içeriyorsa), iki aşamalı işlem veya daha karmaşık onarım gerekebilir. Böyle durumlarda seton tekniği kullanılabilir ( Şekil 4). Seton, fistül kanalından geçirilen bir iptir. Bu, ipek, naylon, lastik vb değişik ürünlerden olabilir. Seton devamlı olarak iltihabın boşalmasını sağladığı için basit ve güvenilir bir yöntemdir, belirli periyotlarda sıkıştırılarak buradaki dokunun kontrollü olarak kesilmesi ve yaranın iyileşmesi sağlanır.
Şekil 4. Seton uygulanması
Related Posts
Bir cevap yazın Cevabı iptal et
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.