Kıl dönmesi hastalığı, kuyruk sokumu bölgesindeki cildin altında, içerisinde genellikle kılların bulunduğu bir boşluk  oluşması olarak tanımlanır. (Şekil 1)

 

– hastalık kadınlara göre erkeklerde daha sık görülür.

– vücut kıllarının kalın ve sert olması

– bu bölgenin yeterince temizlenmemesi

– derinin uzun süre nemli kalması

– gün boyu oturarak çalışmaya bağlı olarak burada   biriken kılların devamlı olarak deride tahrişe neden   olması

kıl dönmesi hastalığını kolaylaştıran faktörlerdendir.

Şekil 1. Pilonidal sinüs    

 

Bu boşluk bazen yaşam boyu hiçbir belirti oluşturmayabilir. Bazen sarı/ hafif kanlı akıntının geldiği küçük delik / delikler şeklinde kendini gösterebilir.

Tedavi, hastanın başvurduğu yakınmaya göre değişik bir sıra izleyebilir.

 

Akut apse gelişimine neden olan kıl dönmesi hastalığı

Sıklıkla kuyruk sokumu bölgesinde ileri derece ağrılı kırmızı bir şişlik gelişir (  pilonidal sinüs apsesi= Şekil 2 ). Bu bazen kendiliğinden cerahatli bir akıntı ile boşalır ama çoğunlukla cerrahi olarak boşaltılmayı gerekli kılan çok ağrılı bir süreçtir.

Apsenin büyüklüğüne ve hastanın tercihine göre ameliyathanede genel anestezi ile veya poliklinikte lokal anestezi ile bir kesi yapılıp, cerahatin boşalması sağlanmalıdır.

Bu durumda iltihap ve ağrı geriler. İşlemden sonra bu bölge her gün duş ve pansuman  ile temizlenir. Amaç buradaki cerahat, kıl ve doku artıklarının temizlenmesidir.

Apse boşaldıktan sonra hastalarda genellikle pilonidal sinüs gelişir.

Sinüs cildin yüzeyinin altında uzanan, yüzeye bir ya da daha fazla küçük ağızla   açılan bir boşluktur.

 

 

 

Şekil 2. Pilonidal sinüs apsesi

 

Kronik kıl dönmesi hastalığı

Kronik hastalık, şişme, ağrı ve akıntı ile seyreden ataklara neden olur.

Tekrarlayan enfeksiyon atakları ve akıntıyla seyreden olgularda genellikle ameliyat önerilmektedir.

 

1– Bazı kliniklerde ameliyat dışı (konservatif) yöntemler uygulanmaktadır.

– sinüs ağzından sklerozan madde ({4afad55abffca7d3aedf86a129d7466e5801a675d7c4ae4914d1bf2b466ebca8} 80-90’lık alkol ) enjekte edilmesi,

– kist içinin koterize edilmesi

– gümüş nitrat uygulanması

– kriyoterapi

Ancak bu yöntemlerin kalıcı tedavideki başarısı sınırlıdır.

 

2– Kıl dönmesi hastalığının ameliyatla tedavisinde genel ya da spinal anestezi altında kılları içeren boşluğun ve sinüslerin bir bütün olarak çıkarılması gerekmektedir. Bu bölge açık bırakılabileceği gibi, primer yöntemlerle ya da başka yerden kaydırılan deri (flep) ile kapatılabilir.

Hangi ameliyat yönteminin hasta için uygun olduğuna hasta doktoruyla birlikte karar verir.

 

  • Kıl kistlerinin cerrahi olarak çıkarılması ve yaranın açık bırakılması

Tüm kıl kistlerinin ağızlarını içine alacak şekilde yapılan bir eliptik kesi ile kıl kistleri kuyruk sokumu kemiğinin üzerideki fasyaya kadar tamamen çıkarılır, yara açık bırakılır.  ( Şekil 3)

Bundan sonra sık sık pansuman yapılarak ameliyatla oluşturulan   boşluğun vücut tarafından doldurulması beklenir.

İyileşme süresi ortalama 4-8 haftadır. Nüks oranı {4afad55abffca7d3aedf86a129d7466e5801a675d7c4ae4914d1bf2b466ebca8}1-7 arasında değişir.

 

 

 

Şekil 3. Açık bırakma yöntemi

 

  • Kıl kistlerinin cerrahi olarak çıkarılması ve yaranın primer kapatılması  

Tüm kıl kistlerinin ağızlarını içine alacak şekilde yapılan bir eliptik kesi ile kıl kistleri kuyruk sokumu

kemiğinin üzerindeki fasya tabakasına kadar tamamen çıkarıldıktan sonra, yara dudakları karşı karşıya gelecek şekilde dikişlerle kapatılır ( Şekil 4).

Bu yöntemde pansumana gerek olmaz.

İyileşme süresi genellikle 2 haftadır. Nüks oranı {4afad55abffca7d3aedf86a129d7466e5801a675d7c4ae4914d1bf2b466ebca8}6-22 arasındadır.

 

 

 

Şekil 4. Primer kapatma yöntemi

 

  • Kıl kistlerinin cerrahi olarak çıkarılması ve yaranın flep ile kapatılması

Tüm kıl kistlerinin ağızlarını içine alacak şekilde yapılan bir eliptik kesi ile kıl kistleri kuyruk sokumu kemiğinin üzerindeki fasyaya kadar tamamen çıkarıldıktan sonra, geride kalan boşluğu çevrede dokulardan oluşturulan flep ile kapatmak oldukça etkili bir yöntemdir.  (Şekil 5 )

Flep kaydırılarak kapatma yönteminin     pek çok avantajı vardır:

– kıl kistleri ve bu kistlerin ağızları ile birlikte kronik inflamasyona uğramış olan cilt yeterli genişlikte çıkarılabilmekte ve geride kalan boşluk sağlam dokularla gerilimsiz olarak   kapatılabilmektedir.

 

                              Şekil 5. Limberg flap yöntemi    

 

– ayrıca dikiş hattı vücut orta hattında olmadığı için yara daha kolay iyileşebilmektedir   (vücut orta hattındaki yaralar gerilimden dolayı daha geç iyileşirler)

Flep kaydırma yöntemiyle yapılan ameliyatlarda nüks oranı {4afad55abffca7d3aedf86a129d7466e5801a675d7c4ae4914d1bf2b466ebca8} 0-5 arasında değişmektedir.

 

Ameliyat sonrasında, tercih edilen ameliyata ve hastaya ait faktörlere bağlı olarak değişen oranlarda nüks söz konusu olabilir.

Bunu önlemek için bu bölge düzenli olarak tüy dökücü krem vb ile kıllardan temizlenmeli ve yeterli hijyen sağlanmalıdır.